Pülümür/Sarıgazi: 24-28 Kasım 2016 tarihlerinde Türk Ordusunun havadan kimyasal silahlarla Aliboğazı vadisini bombalaması sonucunda, Türkiye K
Pülümür/Sarıgazi: 24-28 Kasım 2016 tarihlerinde Türk Ordusunun havadan kimyasal silahlarla Aliboğazı vadisini bombalaması sonucunda, Türkiye Komünist Partisi Marksist/Leninist (TKP/ML) – Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) gerillaları arasında çıkan çatışmada ölümsüzleşen 12 Halk Savaşçısından bazılarının bedenleri tanınmaz halde olduğu için aylardır teşhis edilmeleri beklenmekteydi.
TİKKO Savaşçısı Doğuş Doğan’ın cenazesi dün Malatya Adli Tıp ’tan alınarak Pülümür’ün Dereboyu köyüne getirildi. Doğuş’un naaşı, burada kavga andını bir kez daha yineleyen yoldaşları, ailesi ve çevre köylerden gelenlerin omuzlarında taşındı. Doğuş Doğan yoldaş (29 Haziran) da Pülümür’e bağlı Dereboyu Köyü’nde toprağa verilerek sonsuzluğa uğurlandı.Dün Malatya Adli Tıp Kurumu (ATK)’ndan alınan Halk Savaşçısı Umut Polat, bugün ailesi ve yoldaşlarının omuzlarında Cemevi’nden alınarak Sarıgazi Mezarlığında sonsuzluğa uğurlandı. Cenaze töreninin olacağı Sarıgazi Cemevi’nin etrafını ablukaya alan polisler, dün akşam saatlerinden itibaren kitleyi taciz etti. Halk Savaşçısı Umut Polat’ın TKP/ML saflarına katılım sağladığı Sarıgazi’de, tüm sevenleri onlarca polisin tacizine ve gözaltı saldırısına rağmen sahiplendi. Birçok devrimci kurumun, Umut’un ailesinin ve Partizan yoldaşlarının katılım sağladığı Cenaze töreni 12.30’da başladı.
Umut’un yoldaşları, “Gerillalar Ölmez yaşasın halk savaşı”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Umut polat ölümsüzdür”, “Dersimde düşene, dövüşene bin selam” sloganları ile Cemevi’nden alarak cenaze arabasına koydular. Onlarca zırhlı araç ve yüzlerce sivil gerek kitleyi sözlü taciz ederek gerekse de zırhlı araçlarla ezmeye çalışarak cenazeye saldırdı. Bir çok kez bilinçli bir şekilde kişilerin üzerine akrep tipi araçları süren polis yürüyüş boyunca bu tavrından vaz geçmedi. Polis sık sık “Hepiniz hakkında adli işlemler başlatıldı. Kenardan yürümezseniz müdahale ederiz. Slogan atmayacaksınız” gibi cümlelerle cenazeye katılımın önüne geçmeye çalıştı. Umut’un yoldaşları, ailesi ve dost devrimci kurumlar ise bu saldırılara boyun eğmeyerek, diz çökmeyenlerin direnişini sahiplendi.
Cemevi’nden alınan cenaze yol boyunca atılan sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde Sarıgazi Mezarlığı’na getirildi. Umut şahsında Aliboğazı Şehitleri ve tüm devrim ve komünizm şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Devamında Umut’un yoldaşları şiirler okuyarak mezar başında kavga yeminlerini yüksek sesle bir kez daha haykırdılar.
PŞTA: “Bu dağlar ser verir de sır vermez yoldaşlar…”
Saygı duruşu ve şiirlerin ardından Partizan Şehit ve Tutsak Ailelleri (PŞTA) adına bir açıklama yapıldı. Acılarının ve hiç bitmeyecek öfkelerinin çok taze olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Tarih tanıktır diyoruz. Çünkü nice halk savaşçısının-devrimcinin kanlarıyla sulanmış bu topraklarda asırlardır yaşanan katliam, asimilasyon, sindirme, yok etme politikalarına ve zulme karşı birde boyun eğmeyenlerin yoksul halklarımızın kurtuluş ve özgürlük mücadelesinde tarihe büyük harflerle, yoksulların yüreklerine ise mütevazı bir iz bırakıp gidenlere bir kez daha tanık oldu bu dağlar ve Dersim.
Ne diyordu Mehmet Demirdağ yoldaş; ‘İyi ve güzel şeyler için yaşanılıyorsa, ölüm de o kadar güzeldir.’ Evet, çok doğru kendini ve ben’ini bırakıp, düzenin nimetlerini bir kenara iten, cüretini kuşanarak dorukları adımlayanlara ölüm neyler ki yoldaş. On yıllardır devletin girmeye çalışıp da onlarca kayıp vererek eli boş döndüğü Aliboğazı, bu kez ezenlere karşı ezilenlerin canlarıyla “Bu dağlar ser verir sır vermez” diyerek toprakta tohum olanların volkan gibi düşmanın kalbinde patlamasına şahit oldu.
Gidenlerimiz; siz hep bizimlesiniz türkülerinizle, marşlarınızla halk için sıkılan mermi sesleriyle yankılanıyor sesiniz bu kayalıklarda, bu patikalarda, bu ovalarda…
Ta ki özgür geleceği inşa edene dek, yeni ellerde, yeni dillerde yeniden çınlayacak korku salacak zalimlere sesiniz-sesimiz, kavganız kavgamız, andınız andımızdır.
Biz PŞTA olarak İbrahim Kaypakkaya ve şehit düşen on iki halk savaşçı şahsında devrim ve komünizm şehitlerinin anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor mücadelelerinin sürdürücüleri olacağımıza söz veriyoruz.
Yetiş Yanlız, Esrin Güngör, Ersin Erel, Hasan Karakoç, Gamze Gül Kaya, Hatayi Balcı, Samet Tosun, Umut Polat, Doğuş Doğan, Alican Bulut, Murat Mut, Serkan Lamba yoldaşlar ölümsüzdür!
Gerillalar Ölmez Yaşasın Halk Savaşı!
Şehitlerimiz toprakta tohum hasadımız devrim olacak!”
Açıklamanın ardından cenaze töreni slogan ve zılgıtlar eşliğinde sonlandırıldı.