TKP/ML BATI BÖLGE KOMİTESİNDEN ÇAĞRI VE AÇIKLAMA: KAVGA BİR BAYRAK DEVRİDİR; NUBAR’DAN ÖZGÜR’E, ROSA’DAN ASMİN’E! BİTMEDİ, SÜRÜYOR, SÜRECEK SAVAŞ!

HomeTürkçe

TKP/ML BATI BÖLGE KOMİTESİNDEN ÇAĞRI VE AÇIKLAMA: KAVGA BİR BAYRAK DEVRİDİR; NUBAR’DAN ÖZGÜR’E, ROSA’DAN ASMİN’E! BİTMEDİ, SÜRÜYOR, SÜRECEK SAVAŞ!

Türk, Kürt Ve Çeşitli Milliyetlerden Emekçi Halkımız;6-9 Eylül Ovacık’ta ölümsüzleşen Nubar ve Rosa yoldaşların ardından 1-4 Ekim tarihlerinde

TKP / ML – TMLGB ((Marxistisch-Leninistischer Jugendverband der Türkei): UNSERE GEFALLENEN SIND UNSERE BARRIKADEN;, UNSER WEG DER DES VOLKSKRIEGES!
Comitato Centrale TKP/ML-Politburo: “Sono Coloro che diventano il sole al mattino che fanno sì che nessuno si svegli nel buoi!”… Il comandante regionale Dersim del TİKKO Özgür e il combattente Asmin sono immortali!
TKP/ML – TMLGB MK: ŞEHİTLERİMİZ MÜCADELE SİPERLERİMİZ, YOLUMUZ HALK SAVAŞI YOLUDUR!
PARTİ BAYRAĞI TÜRKÇE

PARTİ BAYRAĞI TÜRKÇE

Türk, Kürt Ve Çeşitli Milliyetlerden Emekçi Halkımız;

6-9 Eylül Ovacık’ta ölümsüzleşen Nubar ve Rosa yoldaşların ardından 1-4 Ekim tarihlerinde Özgür ve Asmin yoldaşlar kucakladı kavgayı. Bir kez daha görevin diğer anlamı ölümsüzlüğü kucaklamaktı. Tıpkı diğer görevler gibi bu görevi de hiç tereddütsüz aldılar ve hiç tereddütsüz yerine getirdiler. Nice çarpışmalardan geçilerek geride bırakılan yılların birikim ve tecrübesi ile yöneldiler göreve. Hedef, anın belirlediği görevi başarmaktı ve alınan bu görev de büyük bir inanç ve kararlılıkla başarıldı. Kavga bir bayrak devriydi ve bedeli kan-can pahasına yürütülen kavganın geleneğinin böyle yaratılacağını çok iyi biliyordu yoldaşlar. Silahlar elden ele böyle geçecek, öncekiler sonrakilere, andakiler yarınlara, mücadele böyle süreklilik kazanacaktı. Kuşaklar kavgada böyle buluşacak ve böyle sürüp gideceğini biliyorlardı. Bildiklerini, bir kez daha hayata geçirmede tereddüt etmediler.

Yoldaşlarımızın kaybı ağırdır. Genç yaşamlarına sığdırdıkları savaş ve önderlik deneyimi, birikimi kayıplarımızın yarattığı boşluğu da anlatmaktadır. Yoldaşlarımız savaşın çeşitli kesitlerine tanıklık etmiş, sayısız düşman çemberini yarmış, sayısız düşman hedefine yönelmiş, kendinden önce ölümsüzlüğe yürüyen her bir yoldaşın devrettiği görevi de kuşanarak yürümüştür. Savaşın en amansız safhasında korkunun sofrasında ekmek yiyip, yılgınlığın suyundan içenlere ve olunmaz denilen zamanlara meydan okuyarak savaş iradesini korumuşlardır.

Düşmanın tüm olanak ve tekniklerini devreye sokarak yürüttüğü savaş kayıplarla göğüslenip, karşılanacak ve bu savaşımın sonucunda ölümsüzlük bir görev olarak karşımıza çıkacaktı. Bunu en iyi bilince çıkaranlarımız, savaşın merkezinde olanlarımızdı ve tüm görevlerini de layıkıyla yerine getirdiler. Ölüm ve yaşam savaş sahasında iç içe geçen bir denklemdir ve her ikisini kavrayış, mücadele ve savaş karşısındaki ideolojik konumlanışla ilintilidir. Nubar ve Rosa, Özgür ve Asmin yoldaşlar bu çelişkiyi çözmekle sınırlı kalmayarak, düşman kuşatmasının yarılmasında, saldırının geri püskürtülmesinde amansız bir cenge tutuşmuşlardır. Savaşın bugünkü aşamasında gerillanın hem düşmana yönelme ve hem de tutunma mücadelesi amasız ve amansız bir şekilde sürmektedir. Bedeller ödenerek yürüyen bu amansız kavga daha nice bedellerle yürüyecek ve daha nice bedeller ödenerek büyütülecektir.

Yoldaşlar;

Düşman, gerillanın imhasıyla sınırlı kalmayan bir savaş sürdürüyor. Yoldaşlarımızın cansız bedenine işkence yapıyor. Korkuyu, sindirmeyi, teslim almayı gerillayla sınırlı tutmayarak tüm topluma dayatıyor. Yoldaşlarımızın bedenlerine yapılan işkence, devletin bir savaş yöntemi olarak dönem dönem devreye sokulmuş ancak bu saldırıların hiçbirinden sonuç alamamıştır. Ne kestikleri başlarla çektirdikleri fotoğraflar ne kestikleri kulaklarla gönderdikleri mesajlar, ne meydanlarda sürüklenen cansız bedenler gerilla mücadelesine katılımları ve bu mücadelenin gelişimini engelleyememiştir. Bugün aynı yöntemleri şehit yoldaşlarımıza uygulamakta ve tüm bu barbar yöntemlerinden sonuç almayı hedeflemektedir. Bu hedeflerine dün nasıl ulaşamadılarsa bugün de aynı biçimde ulaşamayacaklar.

Gerillalara kolluk güçlerinin yaptığı işkenceler, devletin ATK denen kurumunda devam etmektedir. Şehitlerimizin cansız bedenleri DNA eşleştirmesi gerekçesiyle ailelere verilmemekte, bu şekilde ailelere ve toplumun ilgili-duyarlı kesimlerine farklı bir işkence ve eziyet biçimi uygulanmaktadır. Faşist diktatörlük, korku endişe kaygı ve baskı yaratacak her yönteme baş vurmaktadır. Devletin bu kurumları bu yaklaşımlarıyla açık hedefimiz durumundadır. Bedel ödediğimiz gibi bedel ödetmeyi, hesap sormayı ihmal etmeyeceğimiz bilinmelidir.

Yoldaşlar;

Bu dönemde yoldaşlarımızın cenazelerinin alınması hedefiyle yürütülecek mücadele oldukça önemlidir. Bu sorun bir mücadele ve yönelim gerektirir. Demokratik ilerici kamuoyunun sahiplenmesi gereken bir sorundur. Parti faaliyetimizin ve alan faaliyetlerimizin esas gündemi cenazelerimizin düşmanın elinden alınması olacak ve tüm yoldaşlarımız, komitelerimiz ve alanlarımız bulundukları yerlerde bu gündem etrafında faaliyetlerini örgütleyecektir. Devlet süreci uzatarak yoldaşlarımıza sahip çıkma koşullarını ortadan kaldırmayı, zamanın öldürücü sessizliğinde sahiplenmeyi boğmak istemektedir. Bu amaçlarını boşa çıkarmak için bu sürecin her aşamasını aktif mücadele alanı olarak ele alacağız. Her yol ve yöntemi deneyerek, her biçim ve aracı devreye sokarak düşmanın bu saldırısına karşı duracağız, direneceğiz. Şehit yoldaşlarımızı halka ve kitlelere ulaştırmak, onların yaşamlarını ve bıraktıkları mirası büyütmek ancak onlarla birlikte yürümekle mümkün olacaktır. Yoldaşlarımızın kaybı partimiz için ağırdır ve bıraktıkları görevler, görevlerimizi daha da ağırlaştırmıştır. Onları sahiplenmek, düşmanın eline bırakmamak ve hak ettikleri gibi uğurlamak ilk görevlerimizden birisi olacaktır.

Onlar düşmanın en azgın saldırılarına karşı savaş ve kavgada ısrar ettiler. Bu kararlılık, bağlılık ve inançla görevimize sarılacak, adlarını bu kararlılık ve hesap sorma bilinciyle haykıracağız. Nubar (Erol Volkan İldem) ve Özgür (Ali Kemal Yılmaz) yoldaşlar vasiyetlerine bağlı kalınarak İstanbul Sarıgazi’de Parti Şehitliğimizde, Rosa (Fadime Çakıl) ve Asmin (Gökçe Kurban) yoldaşlar Dersim’de sonsuzluğa uğurlanacaklar. Bu iki alan da bizim mücadele mevzilerimizdir, partimizin ve şehit yoldaşlarımızın kavgayı adımladıkları sokaklar ve çarpıştıkları dağ başlarıdır. Kıvılcımın ilk çakıldığı mevziden, yoldaşlarımızın şehit düştüğü mevzilere kadar yüzlerce yoldaşımızın ayak izleri ile yüklüdür bu alanlar. Partimizin 48 yıllık mücadele tarihinde kesintisiz mücadelenin sürdüğü bu alanlarda, yoldaşlarımızı kitlesel ve militan bir şekilde uğurlamak bugün esaslı görevlerimizden biridir ve bu dönem yürütülecek faaliyetimizin merkezi halkası bu görevin yerine getirilmesine kilitlenecektir.

Partimize gönül vermiş emektarlarımız, şehitlerimizin aileleri ve dostlarımız; 48 yıllık mücadelemizde partimize olan güvenini kaybetmeyen, içten ve dışta yönelen her türlü saldırıda partimizin etrafında kenetlenen taraftarlarımız; 48 yıllık mücadelenin çeşitli kesitlerinde üstlendiğiniz görevlerle destek olanlar; dayanışmayı partimizden esirgemeyen ve devrimci sorumluluğu omuzlarına yüklenmiş dostlarımız şimdi içinden geçtiğimiz dönemde bir kez daha partimiz etrafında kenetlenme ve dayanışmayı geliştirme çağrısı yapıyoruz.  Partimiz dün nasıl kararlılıkla yürüdüyse bugün ve yarın da aynı kararlılıkla yoluna devam edecek, bu kuşatmayı yarmayı ve yaralarını sarmayı başaracaktır. Bunu başaracak ideolojik hat ve donanıma sahibiz ve bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Şehitlerimiz kararlılığımızın, iddiamızın, sabrımızın ve bilincimizin kanıtıdır. Onların devrettiği bayrağın taşıyıcıları bizleriz. Bu kavganın bir parçası olma görevinin bugün somut karşılığı şehitlerimizi bulunduğumuz her yerde sahiplenmektir. Partimizin onları sahiplenme mücadelesi çağrısına yanıt olmaktır. Bu mücadele sizlerle güçlenecek, sizlerle genişleyecektir.

Partimizin çeşitli kademelerinde görevli yoldaşlar; şehit yoldaşlarımızın talimatı açık ve nettir ve bu talimatın belirlediği görevler de açıktır. Bugün dünden daha güçlü ve daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Dünden daha güçlü yürüyeceğiz çünkü kavgamızda Nubar ve Özgür, Rosa ve Asmin yoldaşlar var. Onların bıraktığı irade ve bağlılık var. Onların ölümü zılgıtlarla karşılayan gür sesleri var seslerimize karışan. O yüzden eksilmedik arttık, bitmedik çoğaldık. O yüzden kaldıracağız amalarımızı ve kuşanacağız amansızlığı. Onlar gibi dövüşmenin, onlar gibi yaşamanın, onlar gibi savaşmanın ve onlar gibi ölümsüzleşmenin adı olacağız. Nubar yoldaşın devrettiği bayrak Özgür’ün, Rosa yoldaşın devrettiği bayrak Asmin yoldaşın elinde dalgalandı, onların bıraktığı bayrak bizlerin elinde dalgalanacak. Hayalini kurdukları aydınlık sabahları yaratmanın görevi artık bizde. Onların bilincini yüklenerek, onların kararlılığını kuşanarak, onların adlarını kavga andımız olarak haykıralım.

Nubar, Rosa, Özgür, Asmin Yoldaşlar Ölümsüzdür!

Faşist Diktatörlükten Hesap Sorduk, Soracağız!

Gerillalar Ölmez Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın Partimiz TKP/ML, Önderliğindeki TİKKO, TMLGB!

TKP/ML BATI BÖLGE KOMİTESİ

EKİM 2020

COMMENTS