TKP/ML’ye Bağlı Zindanlar Genel Komitesi’nin Parti içindeki sorunlara dair açıklamasını taşıdığı önem ve çözüme dair yaklaşımının niteliğinden kaynakl
TKP/ML’ye Bağlı Zindanlar Genel Komitesi’nin Parti içindeki sorunlara dair açıklamasını taşıdığı önem ve çözüme dair yaklaşımının niteliğinden kaynaklı kamuoyu ile paylaşıyoruz.
PARTİ BİRLİĞİNİ KORUMAKTA TEREDDÜTE YER YOKTUR!
Komünist Partilerde MK kadar önemli, tayin edici bir başka komite yoktur. Bu komitede yaşanacak bir boşluk, sarsıntı tüm KP üyelerinin omuzlarına bunu giderme sorumluluğu yükler. Son açıklamalar göstermiştir ki böyle bir görevle karşı karşıyayız.
Partimize bağlı komitelerin Parti önderligini “reddeden” irade yitimi nedeniyle MK adına hareket etmeye, MK imzasını kullanmaya hiç kimsenin yetkili olmadığını iddia eden “ .. tarihinden (Eylul 2016) itibaren MK adıyla yapılan açıklamalar, atılan adımlar, alınan kararlar geçerli degildir” gibi partimizin “tek disiplin” şartını yok sayan bir cümle, tavır içeren “kamuoyuna zorunlu acıklama”sını partimizin temeli olan “koministlerin birliği” ilkesine aykırı buluyor ve geçersiz kabul ediyoruz. Zindan Genel Komitesi olarak partimizin önderliği olan, tüzüğümüzde sorumlulukları, yetkileri belirli Merkez Komitemizin işbasında olduğunu biliyor, tüm üye, aday üye ve sempatizan yoldaşların tek disiplin altında örgütlü yürüyüşümüzü sürdürmeye çağırıyoruz.
Bazı komitelerin kamuoyuna dönük bir açıklamayla Partimizin Merkez Komitesiz olduğunu ileri sürmeleri tüzüğümüzün temel ilkeleriyle uyumlu degildir.
Tüzüğümüzün 1. bölümü-j- maddesi “(TKP/ML) irade ve eylem birliğini bozan, parçalayan hiziplerin varlığına izin vermez,” İlkesini içermektedir. Tüzüğümüzün 3. bölümü-c maddesi ise irade ve eylem birliğinin “tek disiplin altında” tüm partinin MK’sına tabi olmasıyla gerçekleşeceğini belirtir.
Bu komiteler irade sorununu gerekçe göstererek “tek disiplin” şartının dolayısıyla parti birliğinin geçersiz olduğunu ileri sürmektedirler. Bu doğru değildir. Partimiz de irade sorunu ilk kez yaşanmıyor. Bu sorun karşısında hem tecrübemiz var, hem de çözüm yöntemlerimiz. İrade sorunu nedeniyle “tek disiplin” şartını rafa kaldırmayı önerensavunan anlayış sahipleriyle, tecrübelerimizden henüz öğrenmemiş yoldaşlarımızı Tüzüğümüzün 5.bölüm b-maddesi (merkez komitesi)ne uymaya davet ediyoruz. Bu maddeye göre; “.. bundan sonra irade sorununun yeniden oluşması halinde, çözüm yöntemi için parti iradesine başvurulur.” yani partinin irade ve eylem birliği kesintiye uğratılmaz. Bu nedenle “hiç kimsenin MK adına hareket etme ve MK adına imzasını kullanma yetkisi kalmamıştır. Dolayısıyla bu tarihten (Eylul 2016-bn) itibaren MK adıyla yapılan açıklamar, atılan adımlar/alınan kararlar geçerli değildir” görüsü tüzüğümüze, dolayısıyla örgütsel birliğimize aykırıdır.
Sorun parti iradesine başvurularak çözülmüştür. Partimizin bir MK’si vardır. Partimiz birliğini korumanın ve güçlendirmenin tek yolu bu MK altında birlikte olmak, “tek disiplin”e tamamen uymaktır. MK’nın konu edilen açıklaması bunu gerçekleştirme amacı içerdiği için doğrudur. Sorunumuz açıktır. Parti birliğimizden mi yanayız, dağılmadan mı? Koministlerin bu sorun karşısında tavrı nettir.
İrade sorununu ilk defa yaşamıyoruz. Partimizin genel durumu ve devrimimizin nesnel koşullarınında etkisiyle birçok defa yaşandı. 1. Konferans öncesindeki “bölgesel dönem” öndersizliğin tercih edilemez olduğunu anlamak için yeterli veriyi barındırır. Dağılmanın eşiğine geldiğimiz dönemde 2.MK, en kötü parti içi darbe sonrasında KÖK en yetersiz önderliğin bile birliğimizin teminatının tek disiplini sağlayan bir MK’nın varlığı olduğunu gösteren örneklerdir.
Tüzüğümüzdeki “çözum” vurgulu madde MK’sızlığın bir komünist parti için kabul edilemez olduğu bilgisine dayanırız.
MK’nın olmadığı veya “hiç kimsenin MK adına hareket edemez olduğu” bir partide bölgesel yöntemlerin egemenliği soz konusu olur. Merkezi düzeyde kararların alınmadığı böyle bir partide çoklu disiplin geçerli hale gelir. Tek disiplinin şart olduğu, kominist partininde merkez komitenin bir dönem için fesh edilmesinden başka bir şey değildir. Biz bu tecrübeye sahibiz. Bu nedenle buna onay vermemiz de, fırsat tanımamızda mümkün değildir.
Parti içinde farklı fikirlerin çatışması ancak birlik zemininde, dolayısıyla tek disiplinin geçerli olduğu, belli bir önderlik altında geliştirici olabilir. Aksi durumda bir tartışma kulübü olmaktan öteye geçilmez ki, bu hiç bir zaman komünistlerin bir tercihi/anlayışı olmamıştır. Komünist Parti teorisinde merkezi organın hayati önemi belirleyici bir unsurdur. İlgili açıklamadaki “hiç kimsenin MK adına hareket edemeyeceği” iddiasi kominist partiden uzaklaşmaya hizmet eden, kabul edilemez bir iddiadır. Bu anlayışla hiç bir ilişkimizin olamayacağını tereddütsüz belirtiyoruz.
Merkez Komitenin otoritesini tanımayacaklarını ilan etmiş yoldaşlara çağrımız, üyelik sorumluluklarını, partimize ve halkımıza olan sözlerini hatırlamaları ve mevcut dağınıklığa son vermek üzere özeleştiri yapmalarıdır. Yaşadığımız soruna dair örgütsel tüm yazımları ve çözümsüzlüğü dayatan tavırları yanlıştır. Partimizin birliği bugün her şeyin üzerindedir. Bizi birbirimize bağlayan tüzüğümüze ve MK’ya tabi olmak konusunda hiç bir tereddütümüz bulunmamalıdır.
ZGK / Zindanlar Genel Komitesi
Mart 2017