Dersim Partizan ve PŞTA’dan 12 Halk Savaşçısı için açıklama

HomeTürkçe

Dersim Partizan ve PŞTA’dan 12 Halk Savaşçısı için açıklama

24-28 Kasım tarihleri arasında Aliboğazında TC'nin kolluk güçleriyle Halk Ordusu gerillaları arasında çıkan çatışma sonucunda sayıca ve teknik anlamda

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı: “Mercan Şehitleri Halk Savaşını Büyütmenin Çağrısıdır: Bu Çağrıya Bedel Ödeyerek, Bedel Ödeterek Yanıt Olacağız!”
TKP/ML-TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı: Şehitlere Sözümüz; Çağrılarınız Karşılıksız, Mevzileriniz Boş, Kanlarınız Yerde Kalmayacak!
TİKKO’dan Türk Ordusuna Yönelik Sabotaj Eylemi…

24-28 Kasım tarihleri arasında Aliboğazında TC’nin kolluk güçleriyle Halk Ordusu gerillaları arasında çıkan çatışma sonucunda sayıca ve teknik anlamda “çok üstün” olan TC kolluk güçleri, helikopteriyle, uçağıyla Aliboğazına saldırdı ve gerillalar bombalarla canice katledildi.

Öyle şiddetli ve orantısızca saldıran devlet güçleri gerillanın savunmasında bir çok kayıp verdi ve devletin kendi kayıplarını gizlemesi, sekiz halk savaşçısının şehit düşmesinin ardından yaklaşık 7 ay geçti.

İlk olarak sekiz diye bilinen şehit sayısını daha sonra Dersim Bölge Komutanlığı Mayıs 2017’de yaptığı açıklamayla Aliboğazı direnişindeki şehit sayısının oniki olduğunu duyurdu.

Yapılan açıklamanın ardından Dersim PŞTA ve Partizan tarafından şehit aileleri ziyaret edildi. Sürecin takipçisi olunacağının belirtilmesi üzerine, şehit ailelerine bilgilendirme yapan PŞTA; ilgili dosya numarasını avukattan alarak ailelere verdi ve ailelerimiz cumhuriyet savcılığına başvuru yaptı.

DNA eşleşmesi için şehit yoldaşlar Umut Polat, Doğuş Doğan, Esrin Güngör, Gamze Gül Kaya ve Hatayi Balcı Yoldaşların ailelerinden kan örneği alındı.
Serkan Lamba ve Yetiş Yanlız yoldaşların aileleriyle avukat tarafından iletişime geçildi süreç için gerekli bilgilendirme yapıldı.
Başvurunun ardından savcının elindeki dosyada sekiz erkek cenazesinin bulunduğunu, diğer dört cenazenin ellerinde olmadığını iddaa etmesi üzerine, ailelerimiz tekrar savcılığa başvuru yaptı. Bunun üzerine savcı ;şehit Yoldaşlarımız Esrin Güngör, Hatayi Balcı ve Gamze Gül Kaya’nin ailelerine, dalga geçer gibi “Dört cenaze örgüt tarafından arazide gömülmüş. Siz gidin örgüt size haber verir “ diyerek devletin katliamcı yüzünü ,zalim zihniyetini meşrulaştırmaktan da geri durmadı.
Daha sonra PŞTA ile şehit ailelerimiz İnsan Hakları Derneği (İHD)’ne başvuru yaptı.

Mevcut devlet otoritesi gerilla cenazelerini ailelere ve yoldaşlarına vermemek için kendini şartlandırdığı için ne pahasına olursa olsun şehit yoldaşlarımızın cenazelerini faşist devletten alacağız.

Ve bir kez daha Aliboğazı halk savaşçılarının o muazzam direnişiyle ve düşmanı darbeleyerek can bedeli savunmasıyla yazdığı kahramanlıkla tarihteki yerine aldı. Kanla canla emekle yaratılan bu değerler şehitlerimizle daha büyük bir anlam kazandığı gibi onlardan bize kalan ideallerin, boş mevzilerin doldurulması talimatınıda almış bulunuyoruz. Partizanlar böyle yaşar böyle ölür diyerek mevzilerini terk etmeyen yiğit Yoldaşlarımız bizlere; Beşlerden Ferdilerden Çiğdemlerden, Şahverdi’den, Geyiksuyu’ndan ve daha nicelerinden aldıkları kızıl bayrağı, silahlarını ve özgür gelecek kavgasını miras bırakıp ,yoksulların emekçilerin kadınların gençlerin haklı ve meşru davasında sadece fiziksel olarak aramızdan ayrıldıklarını, mücadeleleriyle ,ödedikleri bedelle göstermiş oldular.
Tarih tanıktır diyoruz çünkü nice halk savaşçısının devrimcinin kanlarıyla sulanmış bu topraklarda asırlardır yaşanan katliam asimilasyon sindirme yok etme politikarina ve zülme karşı birde boyun eğmeyenlerin yoksul halklarımızın kurtuluş ve özgürlük mücadelesinde tarihe büyük harflerle, yoksulların yureklerine ise mütevazı bir iz bırakıp gidenlere birkez daha tanık oldu bu dağlar ve Dersim. Ne diyordu Mehmet Demirdağ yoldaş;”iyi ve güzel şeyler için yaşanıyorsa ölüm de o kadar güzeldir”. Evet çok doğru kendini ve ben’ini bırakıp düzenin nimetlerini bir kenara iten, cüretini kuşanarak dorukları adımlayanlara ölüm neyler ki kirvem. On yıllardır devletin girmeye çalışıpta onlarca kayıp vererek eli boş döndüğü Aliboğazı, bu kez ezenlere karşı ezilenlerin canlarıyla “bu dağlar ser verir sır vermez”  diyerek toprakta tohum olanların volkan gibi düşmanın kalbinde patlamasına şahit oldu. Gidenlerimiz; siz hep bizimlesiniz türkülerinizle marşlarınızla halk için sıkılan mermi sesleriyle yankılanıyor sesiniz bu kayalıklarda, bu patikalarda. Taki özgür geleceği inşa edene dek, yeni ellerde yeni dillerde yeniden çınlayacak korku salacak zalimlere sesiniz sesimiz ,kavganız kavgamız, andınız andmzdır.
Biz Dersim PŞTA olarak önder yoldaş şehit düşen on iki halk savaşçı ve mayıs şehitleri şahsında devrim ve komünizm sehitlerinin anısı önünde saygıyla eğiliyor mücadelelerinin sürdürücüleri olacağımıza söz veriyoruz.

Yetiş Yanlız, Esrin Güngör, Ersin Erel, Hasan Karakoç, Gamze Gül, Kaya, Hatayi Balcı, Samet Tosun, Umut Polat, Doğuş Doğan, Alican Bulut, Murat Mut, Serkan Lamba yoldaşlar ölümsüzdür!
Gerillalar Ölmez Yaşasın Halk Savaşı!
Şehitlerimiz toprakta tohum hasadımız devrim olacak!

Dersim PŞTA (Partizan Şehit Tutsak Aileleri)
Dersim Partizan