Dev-Yol Savaşçısı Mustafa Özenç’in Anısına…

HomeTürkçeGenel

Dev-Yol Savaşçısı Mustafa Özenç’in Anısına…

20 Ağustos 1981’de Adana Hapishanesi’nde idam edilen Dev-Yol savaşçısı Mustafa Özenç’in yazmış olduğu ve TKP/ML örgütlülüğüne ulaşan ve ilk defa E

TKP/ML Militanlarından Bombalı Pankart ve Polise Yönelik Sabotaj Eylemi
TKP/ML MK-SB : PARTİMİZ TKP/ML 52 YAŞINDA! DEVRİM VE KOMÜNİZM MÜCADELEMİZ KESİNTİSİZ SÜRÜYOR, SÜRECEK!
TKP/ML Central Committee – Politburo: Member of Our Party TKP/ML and Dersim Regional Command, Comrade Deniz (Cumhur Sinan Oktulmuş) Has Been Immortalized!
İKK 44.Sayı

İKK 44.Sayı

20 Ağustos 1981’de Adana Hapishanesi’nde idam edilen Dev-Yol savaşçısı Mustafa Özenç’in yazmış olduğu ve TKP/ML örgütlülüğüne ulaşan ve ilk defa Ekim 1982 tarihli İşçi Köylü Kurtuluşu’nun 44. Sayısında yayınlanan “O gün geldiğinde” isimli şiiri paylaşıyoruz.

Mustafa Özenç’in anısına saygıyla…

Mustafa Özenç

Özgürlüğü özgürlük savaşında yaşamış, özgürlüğü ölümle kucaklamış, ölümü teslimiyete yeğlemiş yiğit bir devrimci…

Mustafa Özenç, THKP-C Devrimci-Yol savaşçılarındandı. Bilebildiğimiz kadarıyla, 12 Eylül’den önce Patron-ağa devletinin emniyet örgütü tarafından aranıyordu. 12 Eylül sonrasında Tarsus’ta yakalandı. Tarsus karakoluna getirildi. Hiçbir heyecan ve yılgınlığa kapılmadan, karakolda eline geçirdiği silahla karakolda bulunan dört emniyet görevlisini öldürerek düşman elinden kaçtı. Daha sonra Adana’da tekrar kendi hatası yüzünden yakalandı. Patron-ağa devletinin uşak mahkemesi tarafından, hakkında tek celsede idam kararı verilip, cezası infaz edilene kadar da hiçbir ideolojik gerileme göstermeden devrime, halkına ve mücadele yoldaşlarına olan güvenini yitirmedi. Ölümü, inanç dolu özgürlük sloganlarıyla kucakladı.

Bu kararlı ve onurlu devrimci, hakkında idam kararı verildikten sonra hücresinde yazdığı bir şiirini kadınlar koğuşuna atmıştır. Oradaki devrimci kadınlar tarafından dışarı çıkarılmış, şiir parti örgütümüze kadar ulaşmıştır.

Mustafa Özenç, şiirinde; hakkında verilen ölüm kararına meydan okuyor. Devrime, sosyalizme ve emekçilerin büyük örgütlü gücüne güvenini dile getiriyor. İnançlarına, doğal imgelerle sanatsal öz veriyor.

Biz bu şiiri yayınlamayı kendimize devrimci bir görev bildik. Proletaryanın devrimci sanat ve kültürünün yaygınlaştırılması ve örgütlendirilmesi açısından bunu zorunlu görüyoruz.

Mustafa, onlarca onurlu devrimci gibi darağacında asıldı. Katledildi. Fakat, mücadele durmadı. Beklediği günün geleceğine olan tüm inancımızla kavgamıza hız veriyoruz.

 

O Gün Geldiğinde

O büyük gün geldiğinde:

Ben kim bilir kaç günden beri,

Ebedi yatağımda…

Toprağın derinliklerinde…

…sonsuz bir uykuda uyuyor olacağım.

Fakat alınca ne zamandır…

…beklediğim haberi,

Uyanıp sesimi kimse duymadan,

O büyük zaferin coşkusuyla.

Kara toprağın altından,

Bende Haykıracağım.

Unutup geçmişte kalan acı günü

Kim bilir belki bir kış günü…

Üzerimi yorgan gibi kaplayan

Bembeyaz karın soğuğundan,

Ya da sonbahar mevsiminde…

Kemiklerime işleyen

Yağmurdan duyacağım.

Milyonları saran..

O doyulmaz sevince,

Ben de ortak olacağım.

Mevsim Sonbahar,

Sıcak bir Yaz olsa da…

Gece, gündüz farketmez,

Ben her zaman hazırım.

Adımın yazıldığı taş yıkılsa da,

Kalmamış da olsa şu dünyada mezarım.

Hatırlayıp tek canlı…

… gelmese de baş ucuma.

O müjdeyi ben doğadan alacağım.

Nasırlı ellerle yaratılan,

O görkemli bayrama…

Hiç kimse farketmeden,

Ben de katılacağım.

Mustafa Özenç