30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı’nın üzerinden 45 yıl geçti.Türkiye devrimci-Komünist hareketinin tarihi büyük yenilgilerle, yeniden ayağa kalkışla
30 Mart 1972 Kızıldere Katliamı’nın üzerinden 45 yıl geçti.
Türkiye devrimci-Komünist hareketinin tarihi büyük yenilgilerle, yeniden ayağa kalkışlarla dolu bir isyan ve mücadele tarihidir.
Özelikle partimiz TKP/ML ve Halk ordusu TiKKO`nun yanında,1971 İhtilalci devrimci hareketlerinden THKP-C ve THKO nun ortaya çıkışı tarihseldir.
Bu moment, Türkiye devrimci hareketine musallat olmuş reformist, orducu, parlementerist ve pasifist ablukanın dağıtılmasıdır. İhtilalcilik ontolojisi üzerine kurulan, ihtilalin ruhuyla kuşanan devrimci hareketlerden biri olan THKP/C`nin önder ve savaşçıları On’lar, büyük bir direniş ve dayanışma destanı yazarak, devrimci harekete ve faşist Türk devletine karşı canbedeli bugünde mücadele yürütenlere, direnenlere büyük bir devrimci miras bıraktılar.
Kaypakkaya’nın tehlikeli sayılan Komünist fikirlerinden dolayı paramparça edilirek işkencede katledilmesi, Mahirlerin Kızıldere`de teslim olmayarak namluya mermi sürmesi, Deniz`lerin haykırarak idam sehpasına tekme vurması, ihtilalci çizgilerinden kaynaklı direniş ve tavırlardır.
Zırhlı araçlar ve ağır silahlarla donatılmış yüzlerce asker ve polisin kuşattığı Niksar’ın Kızıldere köyünde 10 devrimci, “teslim olmalarına” dönük yapılan çağrılara, emperyalizme ve faşizme karşı öfkelerini ifade eden ” Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik! “ sloganlarıyla ve marşlarla yanıt verdiler.
30 Mart 1972’de, On devrimci, Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy, Niksar’ın Kızıldere köyünde kuşatıldıkları kerpiç bir evde faşist Türk devleti tarafından vahşice katledildiler.
30 Kasım 1971’de Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçan Mahir Çayan’ın önderlik ettiği Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) savaşçıları, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) savaşçıları Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını engellemek için, NATO’nun Ünye Radar Üssü’nde görevli 3 teknisyeni kaçırmışlar siper yoldaşları devrimci arkadaşları THKO önderlerini kurtarmayı amaçlamışlardı.
Devrimciler arası dayanışmaya ve canbedeli mücadeleye örnek teşkil eden bu yaklaşımı, devrimci dayanışmayı bugün içinden geçtiğimiz ağır baskı ve faşizm koşullarında dahada büyütmek hem zorunlu hemde gereklidir.
Çeşitli milliyetlerden emekçi Türkiye halkı ve ihtilalci devrimciler 45 yıldır On`larla gurur duydu!
Onlar Devrim mücadelesinin parıldayan yıldızları olarak mücadelemizde hep yaşayacaklar !